Beyaz Altın Tarlalarında * Oyhan Hasan Bıldırki
1 sayfadaki 1 sayfası
Beyaz Altın Tarlalarında * Oyhan Hasan Bıldırki
Çocukluğumun altın günlerini o zaman yaşardım
Dizi dizi pamukların arasında hayaller kurardım
Büyüdükçe büyürdü Söke ovası
Keyfimin kâhyasına hiç karışmazdım
Hayal kurmak parayla olsaydı Allah’ım
Bilemiyorum ne yapardım?
Şükür bu yıl güz yağmurları erken olmadı
Beyaz altıncıların umudu tarlasında kalmadı
Ağalarla beylerin keyfine diyecek yok şimdi
Sıralı sırasız düğünler peş peşe kurulur şimdi
Masraf üstüne masrafmış kimin umurunda
Ne sünnetin ne düğünün tasası çekilir
Zaman değişti, üstelik huylarımız da başkalaştı
Bütün düğünler de japone kollu şimdi
Az çekmedim beyaz altın tarlalarında
Sıcak sular içmekten dudaklarım çatlardı
Elimde yüzümde kavuran güneş yanıkları
Sızım sızım alın terim
Kör kozaklara dokundukça
Sızlayan parmak uçlarım
Uzak ufuklara kanat açardı umutlarım
Eskiden çığlık çığlıktı beyaz altın tarlaları
Yanık türküler dağları tutardı
İster orta halli, ister yoksul ameleler için
Kızgın güneşin altında tuza dönmüş ter içinde
Çalışıp kazanmak bir avuç bahardı
Son elli yıldır cumhuriyetle birlikte büyüdü Türkiye
Gelişme köprülerinin birinden ötekine geçti
Yoksulu, orta hallisi, zengini ağız tadıyla yaşayıp gidiyorduk
Hayallerimiz vardı daha güzel gelecekler için kurduğumuz
Devir değişti, Yeni Türkiye'deyiz şimdi
Beyaz altın tarlalarının neşesi kaçtı
Yoksulların iki gözü iki çeşme
Bereket yüklü yağmurlar da bitti
Beyaz altın tarlalarında koca koca makineler dizilmese
Yanık türküler dağları tutsaydı yine
Ne vardı?
Dizi dizi pamukların arasında hayaller kurardım
Büyüdükçe büyürdü Söke ovası
Keyfimin kâhyasına hiç karışmazdım
Hayal kurmak parayla olsaydı Allah’ım
Bilemiyorum ne yapardım?
Şükür bu yıl güz yağmurları erken olmadı
Beyaz altıncıların umudu tarlasında kalmadı
Ağalarla beylerin keyfine diyecek yok şimdi
Sıralı sırasız düğünler peş peşe kurulur şimdi
Masraf üstüne masrafmış kimin umurunda
Ne sünnetin ne düğünün tasası çekilir
Zaman değişti, üstelik huylarımız da başkalaştı
Bütün düğünler de japone kollu şimdi
Az çekmedim beyaz altın tarlalarında
Sıcak sular içmekten dudaklarım çatlardı
Elimde yüzümde kavuran güneş yanıkları
Sızım sızım alın terim
Kör kozaklara dokundukça
Sızlayan parmak uçlarım
Uzak ufuklara kanat açardı umutlarım
Eskiden çığlık çığlıktı beyaz altın tarlaları
Yanık türküler dağları tutardı
İster orta halli, ister yoksul ameleler için
Kızgın güneşin altında tuza dönmüş ter içinde
Çalışıp kazanmak bir avuç bahardı
Son elli yıldır cumhuriyetle birlikte büyüdü Türkiye
Gelişme köprülerinin birinden ötekine geçti
Yoksulu, orta hallisi, zengini ağız tadıyla yaşayıp gidiyorduk
Hayallerimiz vardı daha güzel gelecekler için kurduğumuz
Devir değişti, Yeni Türkiye'deyiz şimdi
Beyaz altın tarlalarının neşesi kaçtı
Yoksulların iki gözü iki çeşme
Bereket yüklü yağmurlar da bitti
Beyaz altın tarlalarında koca koca makineler dizilmese
Yanık türküler dağları tutsaydı yine
Ne vardı?
Similar topics
» Eylül * Oyhan Hasan Bıldırki
» Hikâyem * Oyhan Hasan Bıldırki
» Yalnız Senin Şairinim * Oyhan Hasan Bıldırki
» Birisi * Oyhan Hasan Bıldırki
» Dolunay * Oyhan Hasan Bıldırki
» Hikâyem * Oyhan Hasan Bıldırki
» Yalnız Senin Şairinim * Oyhan Hasan Bıldırki
» Birisi * Oyhan Hasan Bıldırki
» Dolunay * Oyhan Hasan Bıldırki
1 sayfadaki 1 sayfası
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz