Sana Koşuyorum Sevdalım * Şükran Günay
1 sayfadaki 1 sayfası
Sana Koşuyorum Sevdalım * Şükran Günay
Göklerdeyim yine,
Kuruldum yerime deli sevincimle.
İçimden bedenime taştı sevincim.
Bak!
Nokta nokta sardı,
Yine aynı yokladı,
Hasretim tenimden yüreğime aktı.
Geliyorum! Göklerin etsiz kemiksiz,
Dilsiz yüreksiz dev kuşunun gövdesinde;
Tüylerim şaha kalktı,
Diken diken battılar,
Acıttılar kınımı
Yine.
Üstelik;
Vuslatın sevinci kuşattı her yanımı,
Acıtarak varlığımı.
Özledim seni;
Toprak toprak, dağ dağ!
Kahverengine acıktım,
Maviliğine susadım...
Bir geçse zaman!
Bassa ayaklarım bağrına,
Uçacağım kuş olup oradan oraya.
Nefes nefes yeşilinde güzelliğini,
Yudum yudum sularında serinliğini,
Çekeceğim beynimin ücra köşelerine.
Teslim bayrağını çekip mertçe,
Sarılacağım sana iyice.
Sonra aşkım;
Ayı ve yıldızı kondurup kırmızıya,
Fistan dikip sokacağım başımdan.
İşte o zaman sevdalım;
Batıdan doğuya, kuzeyden güneye,
Özgürlüğümü haykıracak kayalar,
Ötüşecek cıvıltılarıyla kuşlar.
Toprak emir verecek bağrına;
Bayram yapacaklar arzda ne varsa.
Akşam olmadan daha,
Gökyüzünde yıldızlar,
Dansa koşacaklar pırıltılarıyla.
Ahhh! Ah! Sevdalım!
Tık tıklar durmayacak ama,
Boynumdaki zincirler sonunda,
Esir alacaklar varlığımı,
Yine acımasızca.
Ve bedenimi ruhtan koparıp hoyratça,
Sürecekler yaban ellere.
Sevdiğim, aşkım!
Kolum, kanadım!
Bürüm bürüm ruhumda yaşattığım Anavatanım!
Hazırlan!
Aç kucağını!
Yaşat bu canı!
Öyle aç ki, sıcacık sar sarmala kınımı!
Bırakma, salma!
Urgan urgan dola tepeden tırnağa da,
Yaban ellerde koma!..
Şükran Günay
Kuruldum yerime deli sevincimle.
İçimden bedenime taştı sevincim.
Bak!
Nokta nokta sardı,
Yine aynı yokladı,
Hasretim tenimden yüreğime aktı.
Geliyorum! Göklerin etsiz kemiksiz,
Dilsiz yüreksiz dev kuşunun gövdesinde;
Tüylerim şaha kalktı,
Diken diken battılar,
Acıttılar kınımı
Yine.
Üstelik;
Vuslatın sevinci kuşattı her yanımı,
Acıtarak varlığımı.
Özledim seni;
Toprak toprak, dağ dağ!
Kahverengine acıktım,
Maviliğine susadım...
Bir geçse zaman!
Bassa ayaklarım bağrına,
Uçacağım kuş olup oradan oraya.
Nefes nefes yeşilinde güzelliğini,
Yudum yudum sularında serinliğini,
Çekeceğim beynimin ücra köşelerine.
Teslim bayrağını çekip mertçe,
Sarılacağım sana iyice.
Sonra aşkım;
Ayı ve yıldızı kondurup kırmızıya,
Fistan dikip sokacağım başımdan.
İşte o zaman sevdalım;
Batıdan doğuya, kuzeyden güneye,
Özgürlüğümü haykıracak kayalar,
Ötüşecek cıvıltılarıyla kuşlar.
Toprak emir verecek bağrına;
Bayram yapacaklar arzda ne varsa.
Akşam olmadan daha,
Gökyüzünde yıldızlar,
Dansa koşacaklar pırıltılarıyla.
Ahhh! Ah! Sevdalım!
Tık tıklar durmayacak ama,
Boynumdaki zincirler sonunda,
Esir alacaklar varlığımı,
Yine acımasızca.
Ve bedenimi ruhtan koparıp hoyratça,
Sürecekler yaban ellere.
Sevdiğim, aşkım!
Kolum, kanadım!
Bürüm bürüm ruhumda yaşattığım Anavatanım!
Hazırlan!
Aç kucağını!
Yaşat bu canı!
Öyle aç ki, sıcacık sar sarmala kınımı!
Bırakma, salma!
Urgan urgan dola tepeden tırnağa da,
Yaban ellerde koma!..
Şükran Günay
1 sayfadaki 1 sayfası
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz